İçindekiler
Avukatlar, hukuk sistemi içinde savunma görevi üstlenmeleri nedeniyle önemli bir role sahiptir. Ancak avukatlara karşı işlenen suçlar, görevleri gereği karşılaştıkları riskleri artırmaktadır. Bu sebeple, Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca, avukatlara karşı işlenen suçlar, hakimlere karşı işlenen suçlara ilişkin hükümlere göre cezalandırılır:
“Görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.”
Ancak burada bir sorun ortaya çıkmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) hakimlere karşı işlenen suçlarla ilgili özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, avukatların kamu görevlisi olarak sayılıp sayılmadığı tartışmalı bir konudur. Hukuk çevrelerinde farklı görüşler olması nedeniyle, avukatların hukuki statüsü ve onlara karşı işlenen suçların nasıl cezalandırılacağı konusunun detaylandırılması önemlidir.
Avukatlar Kamu Görevlisi Sayılır mı?
Avukatların kamu görevlisi olup olmadığı konusunda hukuki belirsizlikler devam etmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, memur, kamu görevlisi ve kamu hizmetlileri arasında net bir ayrım yapılmamıştır. Kanunun 4. maddesi uyarınca, avukatlar “sözleşmeli personel” statüsünde kamu hizmetine katılabilir. Ancak bir avukat, ister özel sektörde ister kamu kurumlarında çalışsın, “yargı görevi yapan” olarak kabul edilir.
Bu durum, TCK madde 6 kapsamında da açıklığa kavuşturulmuştur. TCK’da “yargı görevi yapan” kişiler arasında hakim, savcı ve avukat yer alır. Ancak aynı maddede, yargı görevi yapan kişilerle kamu görevlileri birlikte ele alındığından, avukata karşı işlenen suçlar da kamu görevlisine karşı işlenen suçlar gibi cezalandırılmaktadır.
Avukatlara Karşı İşlenen Suçların Cezai Karşılığı
TCK kapsamında, görev sırasında veya görev nedeniyle avukatlara karşı işlenen suçlara verilen cezalar aşağıda yer almaktadır:
Görev Nedeniyle Öldürme (TCK m. 82/g):
- Kamu görevlisini görevinden dolayı öldüren kişiye müebbet ağır hapis cezası verilir.
Görev Nedeniyle Yaralama (TCK m. 86/c):
- Kamu görevlisini görevinden dolayı yaralayan kişiye, ceza yarı oranında artırılarak uygulanır (1-3 yıl arası ceza artar).
Görevi Nedeniyle İşkence (TCK m. 94/b):
- Kamu görevlisi veya avukata işkence yapan kişiye 8-15 yıl arası hapis cezası verilir.
Hürriyetten Yoksun Bırakma (TCK m. 109/c):
- Görev nedeniyle kamu görevlisini veya avukatı özgürlüğünden yoksun bırakan kişi, cezasını 1 kat artırımlı alır (1-5 yıl arası ceza artar).
Görev Nedeniyle Hakaret (TCK m. 125/3-a):
- Görevinden dolayı kamu görevlisine veya avukata hakaret eden kişi, en az 1 yıl hapis cezası alır.
Öç Almak Amacıyla Mala Zarar Verme (TCK m. 152/g):
- Görev sona ermiş olsa bile, intikam amacıyla kamu görevlisinin veya avukatın malına zarar veren kişiye 1-6 yıl arası hapis cezası verilir.
Cebir ve Tehdit (TCK m. 265/1):
- Kamu görevlisini görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit veya cebir kullanan kişiye 6 ay – 3 yıl arası hapis cezası verilir.
İftira (TCK m. 267):
- Avukata karşı, işlemediği bir suçtan dolayı soruşturma başlatılması veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla iftira atan kişiye 1-4 yıl arası hapis cezası verilir.
Gerçekleşmemiş Suçu Bildirme (TCK m. 271):
- İşlenmediğini bildiği bir suçu sanki işlenmiş gibi ihbar eden kişiye 3 yıla kadar hapis cezası verilir.
Avukatlık Kanunu’nun 57. Maddesinin Şartları
Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesi, avukata karşı işlenen suçların özel olarak cezalandırılmasını iki şartla sınırlandırmaktadır:
- Görev sırasında işlenmiş olması: Suç, avukatın görevini yaparken gerçekleşmelidir.
- Görev nedeniyle işlenmiş olması: Suç, avukatın yaptığı görevden kaynaklanan bir nedene dayanmalıdır.
Bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi zorunlu değildir. Suç, avukatın ya görevi sırasında ya da görevi nedeniyle işlenmişse, Kanun’un 57. maddesi kapsamında değerlendirilecektir.
Avukatların, kamu görevlisi olarak kabul edilip edilmeyeceği konusu hukuki tartışmalara açık olmakla birlikte, TCK ve Avukatlık Kanunu’na göre avukata karşı işlenen suçlar, kamu görevlisine karşı işlenmiş gibi cezalandırılmaktadır. Bu durum, avukatların görevlerini güvenli ve etkili bir şekilde yapabilmesi için gereklidir.
Özellikle savunma hakkının korunması ve yargı bağımsızlığının sağlanması açısından, avukatlara karşı işlenen suçların caydırıcı bir şekilde cezalandırılması önem taşır. Ancak uygulamada, avukatların kamu görevlisi statüsünün net olmaması bazı hukuki uyuşmazlıklara yol açabilir. Bunun çözümü için, mevzuatın daha açık hale getirilmesi ve avukatların görevlerinin daha belirgin şekilde tanımlanması yerinde olacaktır.
Avukatların görev sırasında karşılaşabilecekleri tehdit ve hak ihlalleri karşısında, hem maddi hem de manevi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Ayrıca, avukatların haklarına yönelik ağır ihlallerde, hapis cezası gibi cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Avukatların haklarını koruma altına alan bu düzenlemeler, onların görevlerini etkin bir şekilde sürdürmelerini sağlamakta ve adalet sisteminin sağlıklı işlemesine katkıda bulunmaktadır.