İçindekiler
Maslow insan ihtiyaçlarının belli bir öncelik sırası izlediğini öne sürmektedir. Üçlü sınıflama açışından düşünüldüğünde, Maslow’un varmış olduğu sonuçlara göre insanın sahip olduğu en temel ve etkili güdüler bedensel, yani fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlardır. Güvenlik ihtiyaçlarından sonra sırasıyla ‘toplumsal’ diye söz edilmiş bulunan Maslow’un aidiyet ve saygınlık ve sonuncu olarak kendini geliştirme ihtiyacı gelmektedir.
Fizyolojik İhtiyaçlar ve Güvenlik İhtiyacı
Diğer bazı sosyal bilimcilerin «birincil» veya «bedensel» şeklinde tek bir kategori olarak ele aldıkları ihtiyaçlar grubu Maslow tarafından iki başlık altında analiz edilmiştir. Fizyolojik ihtiyaçlar bir organizmanın doğal hayatını sürdürebilmek için ihtiyaç duyduğu su, hava, besin gibi fiziksel unsurları kapsar ve bunların tatmini diğerlerine göre daha önemli ve birincildir.
Yetişkinlerin güvenlik ihtiyaçları iş güvenliği arama, sosyal güvenlik önlemlerini genişletme gibi durumlarda görülebilir.
Güvenlik arama da bir insan için önemlidir. Bu alışılagelmişin dışındaki bir durumda bir çocuğun göstereceği güçlü tepkiden anlaşılabilir. Daha geniş bir sosyal çevrede, yetişkinlerin güvenlik ihtiyaçları iş güvenliği arama, sosyal güvenlik önlemlerini genişletme gibi durumlarda görülebilir. Günlük faaliyetin her küçük adımını önceden planlamak da güvenlik ihtiyacının bir görüntüsüdür. Beklenmeyenle karşılaşmamak için kurallara sıkı sıkıya uyulur.
Aidiyet ve Saygınlık (Statü) İhtiyaçları
Aidiyet insan ilişkilerinin sosyal yönüdür. Yukarıda ikincil ihtiyaçlarda yakınlık ihtiyacı olarak daha sonra da toplumsal ihtiyaçlar olarak değinildiği üzere tatmini organizmanın ruhsal sağlığı açısından önemlidir. Arkadaşlık, çevre, dostluk unsurlarını içerir.
Saygınlık, kişinin hem kendine hem de diğerlerine karşı önemli gözükme ihtiyacıdır. Burada hem kendine, güven hem prestij söz konusudur. Ancak bu sağlıklı güven ve hak edilen bir prestijdir. Bu ihtiyacın tatmini, aşağılık duygularının giderilmesi ve kendine güvene yol açar.
Saygınlık ihtiyacı kendi içinde iki kademeden oluşmaktadır. Hakikaten insan başlangıçta başkalarının dikkatini çekmek, beğenisini almak için çalışır. Bu ilk kademedir. Bu aşama makul seviyede tatmin edildikten sonra birey, en azından bazı durumlarda, bu defa özellikle kendi kendisinin saygı ve takdirini kazanmayı hedefleyecek, faaliyet ve gayretlerini bu yüksek kademeli ihtiyacının tatminin etmeye yöneltecektir. Örneğin, atletizm dalında üstün başarılar elde etmiş bir sporcunun, bütün rekorları kırmış olsa bile daha sonra sırf kendi rekorlarını kırmak ve kendi benliğinin takdir ve saygısını kazanmak için yine büyük gayretler gösterdiğine şahit olunabilir. Nobel ödülünü kazanmış bir bilim insanının çalışmalarını durdurmayıp, çalışmalarına devam etmesi bu konuda verilebilecek bir başka örnektir.