Müvekkil Ne İster?

⚖️ İyi Bir Avukat Olmanın Yolu: Müvekkilin Gözünden Bakmak

🧐 Empati, Başarılı Bir Avukatlığın Anahtarıdır
🔹 Müvekkillerinizin yerine kendinizi koyun ve onların duygularını anlamaya çalışın.
🔹 Adalet mücadelesinde onların yaşadığı sıkıntıları hissetmek, sizi daha iyi bir avukat yapacaktır.
🔹 Müvekkil gözüyle bakabilen avukatlar, mesleklerinde zirveye ulaşır.

📞 Müvekkille Yapılan Görüşmelerin Önemi

🗣 Başarılı bir müvekkil görüşmesi için:
✅ Müvekkil derdini en iyi şekilde anlatabilmeli,
✅ Avukat onu en iyi şekilde anlamalıdır.

💡 Müvekkili rahatlatmanın ilk adımı:
🗨️ “Sizi anlıyorum.”
📌 Bu basit cümle, başarılı avukatların en çok kullandığı ifadelerdendir.

🤔 Müvekkillerin Zihnindeki Sorular ve Beklentileri

1️⃣ Sonuç üretebiliyor musunuz?
🔹 Hiçbir avukat kesin bir sonuç garanti edemez.
🔹 Müvekkil, benzer davaları başarıyla takip ettiğinizi ve süreci bildiğinizi duymak ister.
🔹 Deneyiminiz, sizi diğer avukatlardan bir adım öne çıkarır.

2️⃣ Dosyamı kim takip edecek?
📌 Müvekkiller, dava dosyalarının sahipsiz kalmasını istemezler.
📌 Süreci yönetecek avukatı net bir şekilde belirlemek, müvekkilin güvenini artırır.

3️⃣ Davanın riskleri neler?
⚠ Müvekkiller, olası riskleri ve sonuçları bilmek ister.
📌 Kötü ihtimallere karşı B planınız olup olmadığını bilmek, onlara güven verir.

4️⃣ Nasıl iletişim kuracağız?
📌 Müvekkil, davayla ilgili nasıl ve ne sıklıkta bilgilendirileceğini bilmek ister.
📌 Roller ve beklentiler net olmalıdır.

5️⃣ Masraflar kontrol altında tutulabilir mi?
📌 Müvekkiller, davalarının belirlenen bütçe içinde kalmasını bekler.
📌 Ekstra masrafların şeffaf olması, güveni artırır.

🎯 Sonuç: Güçlü Avukat-Müvekkil İlişkisi Kurun!

📌 Dava dosyanızı almadan önce bu sorulara net cevap vermek, sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlar.
📌 Müvekkil memnuniyeti artar ve güçlü bir avukat-müvekkil ilişkisi kurulur.

⚖ Başarılı bir avukat olmak için müvekkillerinizin bakış açısını benimseyin!

Esprili Bir Dille Müvekkil Ne İster?

Avukatlık mesleği aslında bir vekalet mesleğidir. Avukatlar müvekkillerine karşı ayna rolünü üstlenirler, müvekkillerinin kusurlarını, eksik noktalarını, olumlu özelliklerini hukuksal zemine yatırarak mevcut hukuk düzeni içerisinde müvekkiline ideal görünümü vermeyi amaçlar. Bu süreçte pek çok avukat arkadaşımız müvekkillerin sürekli kendilerini rahatsız etmelerinden şikayetçi olmaktadır. Bizde bu doğrultuda mizahi bir şekilde müvekkillerin neler isteyeceğini dile getirdik.

• Başı derde sıkıştı mı Avukatını ister.
• Aradığı zaman Avukata ulaşmayı ister.
• Avukatın 7/24 çalışan bir insan evladı olduğunu düşünüp hafta sonunu davaya ayırmasını ister.
• Avukatın uyumamasını ister. Saat kavramının Avukatlar için olmadığını düşünmek ister.
• Avukatın tüm davaları bırakıp sadece onun davasıyla ilgilenmesini ister.
• Amerikan filmlerini izleyip, avukatının duruşmada artistlikler yapmasını ister.
• Davayı her ne olursa olsun kazanmayı ister.
• Davayı kazanınca hak yerini buldu demek ister.
• Davayı kaybedince zaten adalet yoktu demek ister.
• Davayı Avukat kurtarsa dahi ben zaten haklıydım demeyi ister.
• Kaybedilmesi yüksek dava kaybedilince “avukat karşı tarafla mı anlaştı” demeyi ister.
• Dünyanın en iyi Avukatının kendisine karın tokluğuna vekillik etmesini ister.
• Bir dilekçe yazdın, iki beyanlarımızı tekrar ettin parayı götürdün demek ister.
• Dava öncesi ses çıkarmaz, kazanılınca “%20 de çoğmuş ama ya” demek ister.
• Dava öncesinde anlaşılan parayı, ödeme söz konusu olduğunda 1000 aya bölmek ister.

Ancak bilinçli müvekkilleri de zan altında bırakmak istemeyiz lakin uygulamada ”avukat bey/hanım siz gelişme oldukça bize dönersiniz, ne gerekiyorsa yapmayı hazırız” diyen, ofise çiçeklerle çikolatalarla gelerek avukatına motivasyon depolayan ve saygısını gösteren, tüm durumları en ufak ayrıntısına değin objektif bir şekilde anlatan, Türk hukuk sistemindeki yargılama usullerinden haberdar müvekkillerde bulunmaktadır.  Kısa bir hikaye ile yazımızı sonlandırmak isteriz;

“Büyük bir fabrikanın ana makinalarından birinde bir sorun çıkar ve tüm fabrika üretimi durdurmak zorunda kalır. 

Bunun üzerine  ustabaşı çağırılır, usta makinayı bir iki defa çalıştırıp sesini dinler ve eline bir çekiç alarak makinanın bir bölgesine vurduktan sonra tekrar çalıştırmalarını söyler, makine eskisi gibi çalışmaya başlar ve fabrika üretime başlar. 

Fabrika yöneticileri hayretler içinde kalır ve ustadan ödeme için faturayı göndermesini isterler.

İki gün sonra gelen faturada tam 1000 dolar yazar, bunun üzerine fabrika yetkilileri bir çekiç için çok olduğuna karar verirler ve ayrıntılı bir fatura göndermesini isterler, iki gün sonra usta ayrıntılı faturayı tekrar gönderir, fatura aynen şöyledir,

Çekici vurmanın bedeli                  : 1 dolar

Çekici doğru yere vurmanın bedeli : 999 dolar.”